Web uzun yıllar boyunca basit bir varsayımla yürüdü: Bir siteye girdiğinizde, sizi başka sitelerde tanıyabilen third-party cookie‘ler sessizce devreye girerdi. Reklam, analitik ve ölçüm dünyasının büyük kısmı bu yapı üzerine kuruluydu.
Artık bu model sürdürülebilir değil. Kullanıcı mahremiyeti, regülasyonlar (GDPR, ePrivacy) ve tarayıcıların yön değiştirmesiyle birlikte takip mekanizması kökten değişiyor. Google Chrome’un bu dönüşüme verdiği cevap ise Privacy Sandbox.

Third-Party Cookie Nedir, Neden Sorun Oldu?
Third-party cookie, ziyaret ettiğiniz siteye değil, sayfaya gömülü başka bir domain’e ait çerezdir. Örneğin:
- Reklam ağları
- Analitik servisler
- Sosyal medya embed’leri
Bu çerezler sayesinde:
- Aynı kullanıcı farklı sitelerde tanınır,
- Davranış profili oluşturulur,
- Reklam hedefleme yapılır.
Sorun burada başlıyor:
- Kullanıcı çoğu zaman habersiz,
- Kontrol tamamen üçüncü taraflarda,
- Veriler siteler arasında serbestçe dolaşıyor.
Regülasyonlar ve kullanıcı beklentileri bu durumu gizlilik ihlali olarak konumlandırdı.
Tarayıcılar Ne Yaptı?
İlk radikal hamle Safari ve Firefox‘tan geldi:
- Third-party cookie’ler varsayılan olarak engellendi,
- Tracking prevention mekanizmaları devreye alındı.
Chrome ise farklı bir yol seçti. Tamamen kapatmak yerine kontrollü ve tarayıcı merkezli bir model önerdi. Bu noktada devreye Privacy Sandbox girdi.
Privacy Sandbox Nedir?
Privacy Sandbox, Chrome’un şu iddiası üzerine kurulu:
“Reklam ve ölçüm yapılabilsin, ama kullanıcı bazlı takip yapılmasın.”
Bu yaklaşımın temel aksları:
- Kullanıcı tekil olarak izlenmez,
- Tarayıcı veriyi kendi içinde işler,
- Siteler arası kişisel veri paylaşımı olmaz.
Kısacası takip mantığı sunucudan tarayıcıya taşınıyor.
Nasıl Çalışıyor? (Yüksek Seviyede)
Privacy Sandbox birkaç ana API’ye dayanıyor.
1. İlgi Alanı Bazlı Reklam (Topics API)
- Tarayıcı, kullanıcının ziyaret ettiği sitelere bakarak genel ilgi alanlarını çıkarır (örn. “Seyahat”, “Teknoloji”).
- Reklam verenler kullanıcıyı değil bu başlıkları görür.
- Kişisel profil yerine anonim segmentler oluşur.
2. Remarketing (Protected Audience API)
- Kullanıcı bazlı yeniden hedefleme yapmaz.
- Tarayıcı içinde tutulan gruplar üzerinden çalışır.
- Reklam açık artırmaları client-side gerçekleşir; veri tarayıcıdan çıkmaz.
3. Ölçüm ve Dönüşüm (Attribution Reporting)
- “Hangi reklam dönüşüm getirdi?” sorusuna cevap verir.
- Detaylı kullanıcı yolculuğu paylaşılmaz.
- Gecikmeli ve agregasyonlu raporlar üretir.
Tracking Prevention ile Farkı Ne?
Tracking prevention (Safari / Firefox):
- “Bu iş tehlikeli, kapatıyorum.”
Privacy Sandbox (Chrome):
- “Bu ihtiyacı kontrollü hale getiriyorum.”
Chrome, ekosistemi tamamen kırmak yerine yeni bir standart oluşturmayı hedefliyor.
Geliştiriciler ve Ürünler İçin Ne Anlama Geliyor?
Bu dönüşüm özellikle şu alanları etkiliyor:
- Analytics altyapıları,
- Reklam ölçüm sistemleri,
- Consent ve cookie yönetimi,
- Cross-site kullanıcı takibi.
Yeni gerçeklik:
- First-party data çok daha değerli,
- Server-side tracking öne çıkıyor,
- Event bazlı ve aggregate ölçüm önem kazanıyor.
“Her kullanıcıyı her yerde tanıyayım” dönemi kapanıyor.
Bugün Ne Durumdayız?
- Chrome, third-party cookie’leri kademeli olarak devre dışı bırakıyor.
- Privacy Sandbox API’leri test ve rollout aşamasında.
- Regülasyonlar bu yönü destekliyor.
Geri dönüşü olan bir yol değil.
Sonuç
Web daha kapalı değil; daha kontrollü hale geliyor. Takip tamamen bitmiyor, fakat kullanıcı merkezli ve tarayıcı kontrollü bir yapıya evriliyor.
Geliştiriciler için bu, sadece teknik bir değişim değil; aynı zamanda zihniyet değişimi. Privacy Sandbox, reklam ve ölçüm ihtiyaçlarını gizlilikle dengeleyen yeni varsayılan olarak kabul edilmek üzere kapıda.